Disleksili bireylerin en fazla zorluk yaşadıkları konulardan biri de akıcı okumadır. Disleksili öğrencilerin bu alanda yaşadıkları zorluk onların akademik başarısını düşüren önemli faktörlerden biridir. Disleksik okuyucular için akıcılığın bu kadar zor olmasının nedeni, beyin gücünün çoğunu sayfadaki kelimeleri çözmeye çalışarak harcamasından kaynaklanmaktadır. Akıcı bir okuyucunun sözcüklerin çözümlenmesine dikkat etmesi gerekmez. Bunun yerine, metnin ne anlama geldiğine konsantre olabilir ve anlama becerilerini geliştirebilir (örneğin, bağlantı kurma, soru sorma, vb). Akıcı bir şekilde okuma becerisi genellikle ikinci sınıfın ortasında ortaya çıkar. Bir öğrenci okumayı ilk kez öğrendiği birinci sınıfta kelimeleri çözmek için büyük çabalar sarf eder; ancak, kelime tanıma arttıkça okuma işlemi daha kolay ve otomatik hale gelir. (Gaskins, Satlow, &Pressley, 2007).
Akıcılık, zamanla ve gerekli çalışmalara neticesinde aşamalı olarak gelişir. Disleksili öğrencilerin akıcı okumaları için yapılacak müdahaleler sistemli ve yoğun olmalıdır. Bir metni hızla, sorunsuzca ve otomatik olarak okuma becerisi olarak tanımlanan akıcılığın geliştirilmesi için anne babaların ve eğitmenlerin kullanabileceği bazı yöntemler şunlardır:
Çocuklar iyi okuma modellerini ne kadar fazla deneyimlerlerse akıcı okumanın nasıl bir şey olduğunu daha iyi anlayacaklardır. Bu nedenle onlara okuma yaparken önemli bir noktayı vurgulamak, hızınızı ve tonunuzu kelimelerin anlamlarına uyacak şekilde değiştirmek için çok fazla ifade kullanın. Öyküler, masallar, şiirler ya da hikayeler gibi farklı yazı türlerini bir araya getirmek, öğrencilerin okunmakta olanlara bağlı olarak farklı tonları nasıl kullandıklarını anlamalarına yardımcı olur.
Tekrarlı okuma, öğrencilerin okuma akıcılığının istenen seviyesine ulaşılıncaya kadar aynı okuma parçalarını tekrar tekrar okumaları anlamına gelir. Bu yöntemdeki amaç öğrencinin aynı okuma parçalarına maruz kalarak okuma hızının artması ve böylelikle öğrencinin daha akıcı okuyabileceğine dair inancının ve okuma motivasyonunun artmasıdır.
Eşli okuma yönteminde iyi bir okuyucu ve okumada zorlanan öğrenci birlikte okurlar. Öğrenci bir hata yaparsa, iyi okuyucu doğru sözcüğü söyler ve o kelimeyle birlikte cümle bir daha okunur ve okumaya devam edilir.
Çocukların sevdiği bir yöntem olan yankılı okumada ilk önce yetişkin bir kerede bir cümle veya paragraf okur(uzunluğu değişebilir) , yetişkin durduktan sonra öğrenci aynı cümleyi veya paragrafı tekrar okur. Bu yöntemle çocukların akıcı okurken aynı zamanda doğru ifadeve tonlamayla okumalarını da sağlar.
Koro okuma yönteminde birden fazla kişi aynı anda aynı okuma parçasını okurlar. Özellikle sınıf ortamında uygulanması etkili olan bu yöntemde sesli okuma esnasında stres yaşayan disleksik öğrencilerin grupla okuma yaparken kendilerini daha rahat hissederler ve daha iyi performans gösterirler. Bu sayede okuma konusunda özgüvenleri ve motivasyonları artacaktır.
Sesli kitapları dinlemek, okumada zorluk çeken çocuklar için kelime dağarcıklarını arttırmak ve sağlam bir gramer bilgisi oluşturmak için kritik önem taşır. Bu nedenle çocuklara her gece yatmadan önce sesli hikaye, masal kitapları dinletmek okuma becerilerinin gelişmesi açısından faydalı olacaktır.
Bu yöntemde okunan metinden öğrencinin zorlandığı kelimeler tespit edilir. Daha sonra bu kelimelerin çözümlenmesine geçilir. Kelimedeki heceler, sesli-sessiz harfler, harflerin sesletilmesi aşamalarından sonra kelimenin hızlıca okunması istenir. Düzenli bir şeklide yapılacak çalışmalarla öğrencinin kelime haznesi artacak ve o kelimeleri gördüğünde daha rahat okuyacaktır.
Öğrencilerin okumaları için kısa (bir dakikadan fazla) şiir veya öykü seçin. Öğrenciyi ilk okuduğu sırada kaydedin. Birkaç gün içinde aynı metini okumaya, vurgu ve tonlama eklemeye çalışsınlar. Bu konuda onları destekleyin.Birkaç gün sonra, tekrar okumalarını kaydedin ve önceki ve sonraki kayıtları dinletin. Bu yöntemle öğrencilerin okuma becerilerine olan güveni ve motivasyonu artacaktır.
Bilgi almak için iletişim formunu eksiksiz doldurun sizi arayalım
BİZE ULAŞIN